30 Haziran 2013 Pazar
ENERJİDEN YARARLANMANIN TARİHÇESİ
Tarihin başlangıcından bu yana insanlar, daha kolay ve daha verimli iş yapmalarını sağlayacak enerji kaynakları aradılar. Bu yönde atılan ilk adım vinç ve ayak değirmeni gibi makineleri kullanma yoluyla insanın kas gücünün daha etkili duruma getirilmesi oldu. Çok geçmeden at,katır,öküz gibi hayvanların kas gücünün insanınkinden çok daha büyük olduğu anlaşıldı, hayvanlar ağır yükleri çekmek ve değirmenlerde çalışmak için eğitildi. Zamanla rüzgar ve sudan da enerji kaynağı olarak yararlanılabileceği öğrenildi ve ilk yelkenli gemiler günümüzden 5000 yıl önce Mısır'da yapıldı. Romalılar , İ.Ö. birinci yüzyılda tahıl öğütmek için su değirmenleri kullanmaya başladılar. Su enerjisi daha sonra da önemini korudu ve günümüze kadar yaygın biçimde kullanıldı.İnsanların tahıl öğütmede daha verimli bir yöntem bulmaya yönelmesiyle ortaya çıkan yel değirmenleri, Orta çağ'da Avrupa'da adım adım batıya doğru yayıldı.
TEKERLEĞİN TARİHÇESİ VE BULUNUŞU
İCADIN ÖYKÜSÜ VE SÜRESİ
Bir icadın yaratılmasına genellikle çok sayıda insan katılır ve icatların son biçimlerini alması çok uzun sürebilir. Bazen bir icat, yüzyılları bulan bir evrim süreci geçirir ; bu evrim sırasında farklı gelişmelerin ve yeni teknolojilerin sonuçları benimsenir: Delik açmaya yarayan aletlerin tarihini geriye doğru incelediğimizde, bildiğimiz el matkabının icat edilmesinin basit bizleri (bızları) ve yay delgisini geliştirmek için yüzlerce yıl boyunca yapılmış yeniliklerin ürünü olduğunu görürüz. Delik açmaya yönelik aletlerin ilk örnekleri arasında eski Mısırlıların kullandığı aletler sayılabilir. Eski Yunan Bilgini Arkhimedes (Arşimet), İ.Ö. 230 dolaylarında fiziksel gücü aktarmak ve artırmak için kaldıraç ve dişli takımlarından yararlanma yollarını araştırmış, ama ek manivela gücü sağlayan matkap kolu, ancak Ortaçağ'da geliştirilmiştir; dişli takımlarının kullanılldığı çarklı el matkaplarıysa, daha yakın bir dönemde ortaya çıkmıştır.
İCAT NEDİR ?
İcat daha önce bulunmayan bir şeyin insan çabasıyla geliştirilmesidir; oysa keşif daha önce var olmakla birlikte bilinmeyen bir şeyin öğrenilmesidir. Apansızın ortaya çıkan icatların sayısı çok azdır; icatların çoğu, daha önce var olan teknolojilerin yeni ve benzersiz biçimde bir araya getirilmesinin sonucudur.Bu yeni ürün, belirli bir insan gereksinmesinin sonucudur. Bu yeni ürün, belirli bir insan gereksinmesini karşılama çabası sonucunda, mucidin bir işi daha çabuk yada daha verimli yapma isteği sonucunda, hatta bazen raslantıyla ortaya çıkabilir; bireysel çalışmanın sonucu olabileceği gibi, ekip çalışmasıyla da gerçekleştirilmiş olabilir. Zaman zaman icatların , dünyanın farklı kesimlerinde aynı sıralarda, ama birbirinden bağımsız olarak ortaya çıktıkları da görülür.
29 Haziran 2013 Cumartesi
BUĞDAY NEDİR ÖZELLİKLERİ VE ÇEŞİTLERİ NELERDİR.
Buğday, Değerli bir besin kaynağı olarak, en azından 9000 yıldır yetiştirilmektedir. Eski Mısır mezarlarında buğday tanelerinin kalıntılarına rastlanmıştır. Ayrıca, eski Roma'da ve eski Yunanistan'da da buğdayın başlıca tahıl olduğu bilinmektedir. Buğday tarımının kökeni, "Önasya" da denen Anadolu, İsrail, Irak ve İran topraklarını kapsayan bölgededir. Bir zamanlar zengin tarım alanı olan bu bölgenin büyük bir bölümü, günümüzde çöl haline gelmiştir. Buğday yeryüzünde hemen her yörede yetiştirilmektedir. Kırmızı buğday ve iki sıralı buğday gibi küçük taneli, ilk ve ilkel buğday türlerinin kötü havalarda kolayca kırılabilen ince uzun sapları vardır. Küçük taneli tohum verimin önemli biçimde düşük olmasına yol açmaktaydı. Günümüzde yoğun ıslah çalışmaları sonucunda, daha yüksek kaliteli, kuraklığa ve hastalığa karşı dirençli türler elde edilmektedir.Yabani Kırmızı Buğday: Bu yabani ot,büyük olasılıkla ekimi yapılan buğdayın atalarından biriydi.Bitkinin ince uzun sapları, küçük kömeci ve tohumları vardı. KIRMIZI BUĞDAY : Bu ilk buğday türü, hayvan beslemek için , ülkemizde bazı yörelerde hala yetiştirilmektedir. Taneleri çok küçüktür;hasadı güçtür. İKİ SIRALI BUĞDAY (Nisastaslık): İki sıralı buğday, eski Yunanlılar ve eski Romalılar dönemlerinde başlıca tahıl kaynağı idi. Bu bitki de günümüzde ekimi yapılan buğdayın atalarından biridir.ve ülkemizde "nisastalık buğday" adıyla tanınmaktadır. KAPLICA BUĞDAY: Buğday üretiminde bir başka gelişme de, iki sıralı buğday ile buğday tarlalarında biten yabani keçiotunun çaprazlanması ya da melezlenmesi sonucu, "kaplıca buğday" denilen melez türün elde edilmesiyle gerçekleştirilmiştir. Bunun sonucu olarak da, Kuzeydoğu Avrupa'da yer yer melez buğday ekilebilmektedir. SERT BUĞDAY (Durum Buğdayı) : İki sıralı buğday türüne çok yakın, iri taneli başka bir buğday türü olan sert buğdaya," makarnalık buğday" da denir. Makarna ve bisküvi yapımında kullanılmakta, yaygın biçimde yetiştirilmektedir. İyi islah edilmiş bu buğday türünün az glüten içermesi önemsenmemektedir.Yoğun ıslah çalışmaları, günümüzde iri taneli sert buğday üretimine olanak sağlamıştır.EKMEKLİK BUĞDAY: İki sıralı buğday ile yabani keçiotunun melezi olan ekmeklik buğday, günümüzde en yaygın ekilen buğday türüdür. İri tanelidir; yüksek oranda glüten içerdiği için, bu buğdayın unuyla yapılan ekmek pişkin ve renkli olmaktadır.
28 Haziran 2013 Cuma
KÖPEK SOYLARININ GELİŞMESİ
SPANYEL, TAZI ve TERİYE gibi köpek soylarının çoğu, yüzlerce yıllık bir geçmişe dayanmaktadır; ama istendiğinde, iki ya da daha çok sayıda farklı soyu çifleştirme yoluyla her zaman yeni bir soy geliştirilebilir. Sözgelimi Sealyham teriyesi, XIX. yüzyılda Wales bölgesinin (İngiltere) Sealyham yöresinde yaşamış Kaptan Edwards'ın geliştirdiği bir yeni soydur. Ortadan kalkmış bir soyu geri getirmek, yani "yeniden yaratmak" olanağı da vardır.Günümüzden yaklaşık yüzyıl önce soyu tükenmiş İrlanda kurt köpeğinin yeniden elde edilmiş olması, buna örnek gösterilebilir. Bu sonuca Danua köpeği, iskoç geyik tazısı ve mastı arasındaki çiftleşmelerinden yeni bir soyun ortaya çıkmasıyla varılmıştır. İngiltere'de 1859'da yapılan ilk köpek yarışmasından önce, aynı soy içindeki köpekler arasında büyüklük, biçim ve renk bakımından önemli değişkenlikler varken ,yarışmalara katılmak için aranan standartların bir sonucu olarak, günümüzde aynı soydan gelen köpekler artık birbirlerine çok benzemektedir. Köpeklerin bireysel özelliklerini yitirmelerine yol açabileceğinden, bu köpek soyları için zararlı olabilir ve soydan geçme hastalıklara yol açabilir. Alman çoban köpeklerinde sık sık kalça çıkıklığı görülmesinin nedeni budur.
KÖPEKTE GÖRME VE İŞİTME GÜCÜ ÖZELLİKLERİ
Bütün evcil köpeklerin, Pekin köpeğinden, Danua köpeğine kadar bütün soyların gözleri ve kulakları, ortak ataları kurttan miras kalmıştır. Kurdun bütün duyuları iri av hayvanlarını sürü halinde kovalayan bir avcının geçirdiği evrimin sonucudur; ama bu duyular farklı köpek soylarına "yapay seçme" yoluyla uyarlanmış ve gelişmiştir.Sözgelimi İngiliz tazısı gibi görerek iz süren tazılar elde etmek için, yüzyıllar boyunca gelecekte çiftleştirilmek amacıyla görme yeteneği özellikle yüksek yavrular seçilmiştir.; böylece zamanla ortaya çıkan sonuç, bütün İngiliz tazılarının görme gücünün, kurdunkine oranla daha yüksek olmasıdır. Aşağı yukarı bütün evcil hayvanlarda ortaya çıkmış değişikliklerden biiri, gözlerin kurtta olduğu gibi yanlara değil , ileri bakmasıdır. Kurtlar ve evcil köpekler öbür bazı etçiller kadar iyi işitemezler; çünkü genellikle, görmenin işitmeden daha önemli olduğu alaca karanlıkta avlanırlar. Buna karşılık ,geceleri avlanan tilkilerin, bir kurda oranla çok daha iyi işittikleri sanılmaktadır.
KÖPEK NEDİR ?
Köpekler Ailesi yaşayan 37 kadar kurt, çakal, tilki, yaban köpeği, ve evcil köpek türü içerir. Bilim dilinde "köpek" anlamındaki Latince canis'ten türetilmiş canidae ("köpekgiller") adı verilen bu ailenin bütün üyeleri etçildir ve avcılığa uygun özel yetenekleri vardır. Güçlü ve keskin dişlerini avlarini öldürmek, et çiğnemek, kemikleri kemirmek ve bazen de birbirleriyle dövüşmek için kullanırlar. İri gözleri, dik kulakları ve hassas burunlarından dolayı son derece gelişmiş görme, işirme ve koklama duyuları gerek topluca, gerek tek başlarına avlanırlarken , avlarını ustalıkla izlemelerini sağlar.Güney Amerikan çalıköpeği dışında bütün yaban köpeklerinin uzun bacakları, av peşinde hızla koşmaya uygundur. Köpekgillerin tümü ayak uçları üstünde yürürler; buna uygun özgün bir yapı taşıyan ayaklarından öndekiler beş, arkadakiler dört parmaktır. Evcil köpeklerde bazen uzun kuyrukludurlar; sık tüylü postlarında genellikle benek ya da çizgi bulunmaz. Köpekgiller ailesi üyeleri çoğunlukla yılda bir kez çifleşir, dişiler iki aylık gebelik döneminden sonra yavrularlar. Bütün memelilerde olduğu gibi, anne doğumdan sonra yavrularını emzirir ve ailenin öbür üyelerinin yardımıyla birkaç ay onlara bakar.
TER KOKUSUNDAN PRATİK KURTULMA
Bazı insanlar diğer insanlara nazaran daha fazla terlerler. Bu genellikle vücutlarında salgılanan kimyasalların dengesizliğinden kaynaklanır. Eğer çok fazla terliyorsanız en kısa sürede bir doktora başvurmanızda fayda var. Aşırı terleme ciddi sağlık sorunlarının habercisi olabilir, dikkat edin. Özellikle koltuk altında ve ayaklarda sıcak ve havasızlık yüzünden hızlı biçimde çoğalan bakteriler ter kokusunun temel kaynağıdır. Uygun şartlar sağlandığı takdirde, bakterilerin sayısı 1 saatte bin kat artabilir. Birçok insanın bilmediği diğer bir koku sebebiyle yediklerimizdir. Soğan, sarımsak, balık gibi özellikle çinko yönünden zengin yiyecekler ter kokusunu arttırıcı özellikledir. Ter kokusu sorunu yaşıyorsanız öncelikle yediklerinize dikkat etmeniz gerekir. Ter kokusuna sebep olan yiyeceklerden uzak durarak da bu sorunun üstesinden gelebilirsiniz. Ter kokusundan kurtulmanın doğal bir çaresi de adaçayıdır. Adaçayı içerdiği kimyasallar sayesinde vücut sıvılarınızı düzenleyerek koku oluşumunu giderici bir etki yaratır. Sabahları ve akşam yemeğinden sonra içeceğiniz adaçayı ter kokunuzu gidermeye yardımcı olacaktır. Ayrıca sıcak suda 2 dakika demleyerek hazırladığınız adaçayını, iyice temizlediğiniz koltuk altlarınıza sürerek de ter kokusunu önemli derecede engelleyebilirsiniz. Aktarlardan temin edebileceğiniz adaçayı yağını kullanarak da ter kokusunu önlemeniz mümkün. Gece yatmadan önce yıkayıp kuruladığınız ayaklarınıza bir pamuk yardımıyla adaçayı yağını sürün. Yağın sabaha kadar ayaklarınıza etki etmesi için pamuklu bir çorap giyerek yatın. Bir hafta kadar her gece süreceğiniz adaçayı yağı sayesinde ayak kokusu derdinden kurtulabilirsiniz. Halime kadınların adaçayı içmeden önce doktorlarına danışmalarında fayda v...
Kemanın çeşitleri Ve özellikleri
Keman dört telli yaylı bir çalgıdır. Keman 4 telli olmadan önce 7 telliydi [[zaman içinde değişerek şu anki 4 telli halini almıştır. Değiştirilmesinin sebepleri ise görünüşünün kaba ve tutuşununda zor olmasından kaynaklanır. Keman'ın telleri sırayla 7'den 6'ya, 6'dan da 5'e düşmüştür.
Viyola ve viyolonselin de bulunduğu violin ailesinin en küçük ve en yüksek tondan çalan üyesidir. Akor sesleri pesten tize sol, re, la, ve mi'dir.
Kemanda perde yoktur. Nota yerleri pesten tize doğru yaklaşık olarak şu şekildedir:
Keman yayı insan kılından yapılır. Ama genelde kullanılan kemanlarda suuni at kılı veya ham misina olarak adlandırılan bir madde kullanılır.
Almanca: Geige, Fransızca: Violoa, İngilizce: Violon, İtalyanca: Violino dur. Uzunluğu 60 cm'dir. Yayla çalınan telli bir çalgıdır. Notası, ikinci çizgi Sol açkısı ile yazılır. Orkestralarda, genel olarak (Solo, I, II) üç partisi bulunur.Solo ve eşlik görevi verilir (özellikle bir solo çalgıdır). Hiç bir çalgıda olmayan ses rengiyle, çok zengin bir anlatım gücü vardır.
Telleri: Sol, Re, La, Mi olarak akort edilir.
Tarihçesi
Keman ilk olarak 16 yüzyılda Kuzey İtalya'da ortaya çıktı. ilk keman yapımcılarının Rebec , Rönesans Kemanı ve Lira da braccio adlı enstrümanlardan esinlendikleri sanılmaktadır. Enstrümanın akort edilişi dahil olmak üzere hakkında bilgi veren bilinen en eski metin, 1556 yılında lyon'da Jambe de Fer tarafından yazılmıştır; bu dönemde keman Avrupa'da yayıldı. Ortaçağda İngiltere'de Fiddle , Almanya'da Fiedel İtalya'da Lira da Braci , Fransa'da Viel adlarıyla kullanılan yaylı çalgılar Keman'ın atası sayılır. Lavignac , Keman'ın Türklerin Kemençe'i guz (Oğuz Kemençesinden)alındığını yazar. Bazı kaynaklarda ise Arapların Rebab'ından geliştirildiği öne sürülmüştür . 16.ve 17. yüzyıldaki Keman yapım ustaları Nicolo Amati , Paolo Maggini , Giuseppe Guarneru , Antonio Stradivarius Keman'a son şeklini vermişlerdir . Keman asıl biçimi korumakla birlikte 19. yüzyılda , bazı değişikliklere uğradı . Çağdaş Kemanda gövde ve sap daha uzun ,köprü daha yüksektir . Keman'a orkestrada ilk olarak ,1565 te St.Riggo ve Corteccia'nın eserlerinde yer verilmiştir . Sonraki yıllarda orkestradaki görevlerinden dolayı 1. ve 2. Keman olarak adlandırılmış orkestradaki sayıları çoğaltılmıştır
Çiftlemeler
Sesdaş çiftleme
Birinci keman ile ikinci keman
Renk değişmez dolgunlaşır (çalanların sayısı çoğalırsa, duyulusu yumuşak bir de tahta çalgı eklenir. Yaylı çalgıların duyulusu egemen kalır. Fakat biraz dolgunlaşmış olur).Keman ile Viyola: Kemanların birleşmesinden çok farklı bir etki yapmaz. Kemanın rengi egemendir. Dolgun ve yumuşak bir renk sağlanır.
Keman ile viyolonsel
Dolgun bir duyuluş sağlanır. Viyolonselin ses rengi egemendir. Birinci Keman, ikinci Keman, Viyola ve Viyolonsel: Bunların dördünün sesdaş olarak çalması, alto ve tenor katında mümkündür. (F) de gayet kuvvetli, (P) de özellikle dolgun ve yumuşak bir renk sağlanır.
Sekizliden çiftleme
Birinci keman ile ikinci keman
Çok sık rastlanır, özellikle ezgi yüksek soprano seslerinden daha yukarılara çıktığı zaman kullanılır. Çünkü bu katta Mi telinin dolgunluk ve anlatım gücü azalır. Bundan başka, birinci kemanlar ikinci kemanlarla sekizli aşağıdan katlanmazsa, bütün diğer çalgılardan uzakta, yalnız kalır.
Kemanlar (Divisi)
Bu biçim duyulusu zayıflatır, ve küçük orkestrada özellikle belli olur. Buna rağmen bazı durumda ezgi çok incelerde iken ve tahta çalgılarla katlayarak kullanılır.
Keman ile viyola:
Buna çok sık rastlanır, özellikle ezginin aşağı sekizlisi kemanın (Sol telinden) daha kalınlara indiği zaman kullanılır.
İki sekizliden çiftleme
Birinci Keman, ikinci Keman ve Viyola, ya da Birinci Keman, ikinci Keman ve Viyolonsel:
Bu biçim geniş ve uzun ezgilerde kullanılır. özellikle (F) de yapılır.]]
Üç ve dört sekizliden çiftleme
Birinci keman, ikinci keman, viyola ve viyolonsel (telli kontrbas) [değiştir]
Bu biçim çok az kullanılır ve soluklu çalgılarla katlanır.1."Bir gitar ne kadar pahalıysa o kadar iyi sesi vardır."
Yanlış
2."En iyi elektro gitarları Fender yapar"
Yanlış
3. "Elektro gitarlarda en iyi gövde ağacı Maun'dur"
Yanlış
4. "En iyi akustikleri Takamine yapar"
Yanlış
5. "Elektrogitar çalmadan önce klasik almak gerekir"
Yanlış
6. "Canon s3 Sony H5 ten iyidir"
Yanlış
7. "Klasik gitarda en iyi tel markası Daddario'dur"
Yanlış
8. "Klasik gitar tabla çalınır
Yanlış
9. "Klasik gitar pena ile çalınır
Yanlış
10. "Bir bıçağın keskinliğini anlamanın en iyi yolu kolumuzdaki/elimizdeki kılları kesmektir
Yanlış
11. "Çek kemanları dünyanın en iyi kemanlarıdır"
Yanlış
12. "Dünyanın en iyi kemanları Stradivari kemanlardır
Yanlış
Stradivarinin kemanlarına stradivarius denmez
13. "Dünyanın standart üretim en hızlı arabası Bugatti Veyron'dur"
Yanlış
14. "Ucuz gitarların sapı yaş olduğu için atar"
Yanlış
15. "Oehh amma artistmişsin sen lord
Yanlış
16. "En iyi klasik gitarlar Ramirez olanlardır"
Yanlış
17. "En sert ağaç abanoz'dur"
Yanlış
18. "Kemanın kapağında kemarlarda görünen siyah beyaz şeritler yapıştırma/çizimdir"
Yanlış
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)