SİDE (Antalya) LUVİLER'DEN DÜNYA'YA MİRAS

Anadolu'nun en eski yerleşimlerinden biri olan Side, bugün artık turizmin gözbebeği. Side ismi 'Nar'  anlamına geliyor ve Anadolu'nun en eski halkının dili olan Luvice'den miras. Anadolu'nun ana tanrıçasının simgesi olan nar, kentin yaşadığı refah ve bolluğun da simgesi olmuş. Bölgedeki diğer antik kentlerle benzer kaderi paylaşan Side de, Lidya, Pers, Büyük İskender, Helenistik krallıklar ve Roma hakimiyetlerini yaşamış. Roma İmparatorluğu'nun ikiye ayrılmasıyla, Doğu Roma sınırları içinde kalmış ve M.S 5'inci  yüzyılda piskoposluk merkezi haline gelmiş. Sonrasında Arap akınları, korsan talanları, Haçlı Seferleri sırasındaki yağmalar, yangın ve doğal afetler derken 12'nci yüzyıla gelindiğinde Side kimsenin yaşamadığı bir hayalet şehir olmuş. 12'nci yüzyılda Anadolu Selçuklu hakimiyetine giren Side'de, uzun yıllar kimse yaşamadığından; ne Selçuklu nede Osmanlı dönemine ait eserler bulunmuyor. Side'nin en önemli tarihi yapısı. Roma döneminde inşa edilmiş olan tiyatro 15 bin seyirci kapasiteli. Eğimli bir arazi üzerinde kurulmuş olan tiyatro iki katlı ve 20 metre yükseklikte kemerli bir yapı üzerine oturtulmuş. Sütunlu Yol, Zafer Takı, Agora, Hamamlar,  Tapınaklar,Çeşmeler, Su yolları ve su sarnıçları diğer Side güzellikleridir.