31 Ağustos 2013 Cumartesi

ALFABE NEDİR, ALFABENİN TARİHÇESİ

 Alfabe bir dilin oldukça belirli bir ses temsil eden harfler sistemini bir arada gösteren dizidir. Bu kelime Yunan yazı sistemini meydana getiren harflerden ilk ikisi olan alpha ve
beta'nın birleşmesinden meydana gelmiştir. Yazı ve ses arasında bir bağlantı olan Alfabe, uzun bir gelişmeden sonra bugünkü biçimini almıştır. İnsanın, sesi bir takım işaretler halinde belirtmesi, tarihten önceki çağlarda başlamış, çeşitli resimlerden, işaretlerden sonra bugünkü harf yazısı, yani alfabe şekline girmiştir. Tarih yazı ile
başlamıştır. Tarihten önceki devirden kalma birtakım belirtilere rastlanmış olsa da,ilk insan alfabe yazısı kullanmamıştır. Alfabeyi ilk kullananlar kesin olarak bilinmiyorsa da , en eski belgeler Samî  ırktan Fenike'lilere aittir. Alfabetik olmayan Çin, Japon, Hitit hiyeroglifleri, Sumer ve eski İranlıların çivi yazısı ve eski Mısırlıların bir çeşit resim yazısı olan hiyeroglifleri zamanla gelişmiş ve ilk alfabe yazısının doğuşuna sebep
olmuşlardır. Böylece , Alfabenin esas karakteri olan tek bir modelden olmamasının sebebi açıklanmış olmaktadır. Çünkü Alfabe, tarihi gelişimin de gösterdiği gibi, bir çok modellerin esasından ve yönteminden faydalanmak ve bu modellere benzetilmek suretiyle yaratılmış karmaşık bir eserdir. Fenikelilerin alfabesinden
zamanla birçok milletler faydalanmış ve çeşitli alfabelerin doğmasına sebep olmuşlardır. Fenike alfabesiinin doğurduğu büyük alfabelerden biri de Yunan alfabesidir. Yunanlılar, M.Ö dokuzuncu yüzyılda bu alfabeyi
alarak geliştirmişlerdir. Bu alfabe, buradan İtalya'ya geçmiş, yine çeşitli değişmelerden sonra, Latin alfabesinin doğmasına sebep olmuştur. Bugün Latin alfabesi kullanan milletlerin çoğu, bu alfabeyi, kendi dillerinin şartlarına uydurabilmek için harflerin üstlerine ya da altlarına birtakım işaretler koymak suretiyle başka ses değerlerini temsil eden harfler meydana getirmiş; esas Latin alfabesi olan, kendi dillerinin de seslerini temsil edebilen alfabelere sahip olmuşlardır. Bizim alfabedeki ç, ğ, ş, harfleri böyle bir ihtiyacın karşılığıdır. Türkler, sekizinci yüzyıldan beri, çeşitli devirlerde ve bölgelerde, Şamanizmin, Brahmanizmi, Hıristiyanlığı, İslamlığı
benimsemelerine, Doğu ve Batı kültürlerinden biri içinde bulunmalarına göre farklı alfabeler kullanmışlardır.
Uzun yıllar kullandığımız Arap yazısından sonra temeli Latin alfabesi olan alfabemizi kullanmaktayız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder