15 Ağustos 2013 Perşembe

ASETİLEN (ETİN) NEDİR NERELERDE KULLANILIR ?

Asetilen "etin" kolayca alev alan renksiz bir gazdır. Havada oldukça isli ve sarı bir alevle yandığı halde oksijenle karıştırıldığı zaman göz kamaştıracak kadar parlak, akkor halinde bir alev verir. Saf asetilen hafif eter kokusunda dır; ama saf olmayan ticari asetilen, içindeki katışkılar nedeniyle sarımsak gibi kokar. Asetilen'i 1836'da Sir Humphry Davy'nin yeğeni Edmund Davy bulmuştur. Bu bileşik önceleri kalsiyum karbürün suyla tepkimeye sokulmasıyla elde ediliyordu. Basit asetilen üreteçlerinde de kalsiyum karbür üzerine su damlatılarak bu yöntem uygulanır. Örneğin deniz fenerlerindeki basit asetilen üreteçleri çok büyük çapta olduğundan, kalsiyum karbür ve su eklemeye gerek kalmadan aylarca çalışabilir. Ama, kireç taşı ile kok kömürünün elektrik fırınında ısıtılmasıyla elde edilen kalsiyum karbürün üretimi çok pahalıdır. Bu yüzden, asetilen bugün daha çok petrolün yüksek sıcaklık ve basınç altında parçalanmasıyla (kraking yöntemiyle) elde edilir. Asetilen basınç altında tutulduğunda patlayarak bileşenlerine ayrılır ve bu patlama sırasında büyük bir ısı açığa çıkar. Elektrikle aydınlatma çağının başlamasından önceki yıllarda, kolayca tutuştuğu ve çok parlak bir alevle yandığı için aydınlatmada asetilen kullanılıyordu. İlk bisikletlerin ve otomobillerin farları da asetilen lambalarıyla donatılmıştı. Bugün asetilen lambaları daha çok şamandıralarda, deniz fenerlerinde, bazen gemilerdeki cankurtaran simitlerine de Holmes feneri denen küçük bir aydınlatma aygıtı takılır. Bu aygıt, içinde kalsiyum karbür ve kalsiyum fosfür karışımı bulunan, metalden yapılmış kapalı bir kutudur. Gece olan bir deniz kazasında cankurtaran simitleri denize atılınca bu kutu açılır ve deniz suyunun kutudaki kimyasal maddelerle tepkimeye girmesiyle asetilen ve fosfin (fosforlu hidrojen) gazları açığa çıkar. Fosfin havayla karşılaşınca alev alarak asetilen'i tutuşturur; böylece oluşan duman ve alev de kazaya uğramış kişiye cankurtaran simidinin yerini belli eder.Sanayıde çok kullanılan oksiasetilen hamlaçlarının metalleri kesecek ya da eritecek kadar sıcak olan alevi de asetilen ile oksijenin birleşmesiyle oluşur. Bu hamlaçları besleyen asetilen, patlamaması için propanon denen bir sıvıyla birlikte basınçlı çelik tüplere doldurularak depolanır. Tüpten gelen asetilen gazı ile gene çelik bir tüpte depolanmış olan oksijen gazı özel bir yakıcı'da karıştırılarak yakıldığında, sıcaklığı yaklaşık 3.000 dereceyi bulan akkor halinde bir oksiasetilen alevi oluşur. Bu sıcaklık metalleri eriterek birbirlerine kaynatmaya yetecek kadar yüksek olduğundan, gemi ve uçak yapımındaki kaynak işlerinde hep oksiasetilen hamlacı kullanılır. Oksiasetilen alevi çeliği de kolayca kesebildiği için eski çelik yapıların ve hurda makinelerin parçalanmasında da bu aletten yararlanılır. Oksiasetilen hamlacıyla çalışanlar, gözlerini alevin parlak ışığından ve çıkan ısıdan korunmak için yüzlerine kaynakçı maskesi takarlar. Asetilen'in sanayide'ki en önemli kullanımı plastiklerin üretiminde başlangıç maddesi olması'dır. PVC olarak bilinen ve çok yaygın bir kullanımı olan polivinil klorürün temel bileşeni (vinil klorür), asetilen ile hidroklorik asidin tepkimesiyle elde edilmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder