12 Temmuz 2013 Cuma

CİNSEL OLUŞUM VE DAVRANIŞ FARKLILIĞI NEDİR ?


Doğumdan sonra hücresel gelişme normalse, erkek çocuk da, kız çocuk gibi cinsel açıdan eksiksiz bir gelişme gösterir. Cinsel organlar boy büyümesi dışında hiçbir değişikliğe uğramaz. Erkekte zaten "skrotum" denen torba, testisleri kaplamıştır. Testisler, iki çeşit hücreden oluşmuştur: Sperm salgılayan, döle ait soy hücreleri ve erkeklik hormonlarını güçlendiren ve sperma salgılayan soy hücrelerine destek vücut hücreleri. Döle ait hücreler, içlerinde spermaların kaydığı birçok küçük kanal oluştururlar. Bu kanalların her biri spermayı dışarı akıtan kanallarla bağlantıdadır. Spermalar, önce ereksiyon halindeki penisin içindeki uzun kanalı aşacaklardır. Bu kanal, karın boşluğuna kadar gider ve idrar torbasının arkasına geçer;  döl kabartılarının salgılarını alacağı prostatin dibine iner ve buradan fışkırtıcı kanal adıyla idrar yoluna dökülür. Bu eksiksiz sistem, spermin idrar yoluyla dökülmesini engeller. Spermayı dışarı akıtan kanalda bulunan sperma, idrar boşaltımı sırasında biriktiği yerde kalır. İlişki boyunca sperma, prostatın salgılarını almak için idrar yolundan geçer; bu salgılar döllemeyi kolaylaştıracaktır. İdrar yolu, dikleşebilen hücrelerle çevrilidir. Bu hücreler dikleşerek, ilişkiyi mümkün hale getirirler. Cinsel ilişki ve uyarılma halleri dışında, hücreler boştur, penis yumuşaktır. Kız bebek, doğumda bütün cinsel oluşumunu tamamlamıştır. Yumurtalıkları, binlerce yumurtayla yüklüdür. Erkekteki testisler gibi, kızın yumurtalıkları da iki çeşit hücreden oluşur. Hormonal salgılamayı yapan hücreler ve döl hücrelerini koruyan ve dölü veren hücreler. Yumurtalıklar, rahimle bağlantılarını sağlayan rahim kanallarına yapışıktır. Bunların altında az ya da çok gelişmiş bir zar, kızlık zarı bulunur. Kızlık zarı (hymen), vajinayı kapatır.Kızlık zarının dış kısmında, büyük ve küçük dudaklarla korunan bir boşluk vardır; ön kısmında ise, klitoris bulunur. Bazen, hemen doğumdan sonraki günlerde, göğüste bir gelişme, hatta hafif bir süt salgılaması görülür. Bu olay çok çabuk kaybolur ve ardından daaçıklama bırakır: Anne, plasenta (çocuğun kaplayan döl yatağı zarı) ile bebeğe kendi göğsüne ait kanalları uyaran hormonu, o anda uyarıcı olarak geçirmiştir. Yaşamın ilk günlerinden itibaren dikkatle yapılan gözlemler, erkek ve kız çocuklarda davranış farklılıkları göstermiştir. Doğumda, erkek çocuk daha büyük ve daha hareketlidir; kız çocuk ise daha çok dış uyarılara tepki gösterir. 6. aya kadar farklılıklar iyice belirginleşir: Erkek, çok hareketlidir; kuvvetli gürültülere dikkat verir. Bütün bunlar, hızlı kalp atışlarıyla orantılıdır.Buna karşılık kız, görsel uyarılara karşı duygusal yaklaşımlar gösterir. Dikkatini çoğunlukla müziğe verir. 6 aydan sonra, gözlem kesin sonuçlar vermez. Çünkü kız ya da erkek çocuğun farklı davranışları, eğitim etkisiyle azalır ya da çoğalır. Çocuk, çevresinde yaratılan sevgi atmosferine karşı çok duyarlıdır, ailenin by yaklaşımı onu etkiler. Oysa bazı anne-babalar çocuğun cinsiyetine göre değişik davranışlarda bulunmak gibi bilinçsiz yaklaşımlara girerler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder