11 Temmuz 2013 Perşembe

MASTÜRBASYON NEDİR, NE DEĞİLDİR

İki yüzyıldan bugüne dek mastürbasyon'a (kendi kendini tatmin)  karşı gerek bilimsel, gerekse ahlakçı alanda,gerçek bir korku savaşı sürdürülmüştür. Bu konuda 1710'da J.Bekker adında bir yazarın, "Onanizm ya da insanın özünü kirletmesi ve bunun her iki cinsteki dehşet verici sonuçları" başlıklı bir kitabı bile yayınlanmıştır. Bu  "dehşet verici sonuçların" neler olduğunu, bu konuda yazılan çok sayıda eser açıklamakta, bunlar da körlükten vereme, kuvvetten düşmeden aşırı zayıflamaya ve cinsel gücün yok olmasına kadar gitmektedir. "Öğütler"e gelince; bunlar doğrudan doğruya sadizm'in kapsamına girmekte, cerrahi müdahalelerden tutun, kastrasyona, yumurtalıkların çıkarılmasına, cinsel yöreye elektrik şokları uygulanmasına ve bekaret kemeri gibi insanın hareket etmesiyle kendine dokunmasını önleyici çeşitli gereçlerin takılmasına kadar gitmektedir. Mastürbasyon'un yerilmesinin bir nedeni de, öğrenmek ve çalışmak gibi "daha soylu" amaçlara yönelebilecek enerjinin, utanç verici tüketimini içermesidir.
Bugün ahlak anlayışı, çok değişmiştir. Hepsinden önemlisi, bilimin, eski çağ doktorları tarafından öngörülen feci sonuçların gerçekle ilgisi olmadığını açıkça, ortaya koymasıdır. Daha derin ve objektif bilgilerin, halk kitleleri düzeyinde yayılması geleneklerle göreneklerle gelişmesini ve mastürbasyon'la ilgili tutumları, hiç kuşkusuz etkilemiştir. Bununla birlikte, bu faaliyeti hala bir korku ve ruhsal çekişme nedeni yapan kimseler çoktur. Otoerotizm'in, fiziksel ya da ruhsal zararlara neden olmadığını, yetişkinlik çağinda dahi patolojik (hastalıkla ilgili) bir olay sayılmamak gerektiğini yineleyelim. Aksine, normal, hatta kişinin psikoseksüel gelişimi yönünden olumlu bir faaliyettir. Örneğin, insanın kendi isteklerine verdiği bir tür yanıt olduktan başka, vücuduyla duygularını, özel zevk mekanizmasını ve henüz bilmediği erotik potansiyelini tanıması için bir yoldur. Buluğ çağı, cinselliğin insanoğlunda, başkasının vücudunu keşfetmeye ve sevmeye hazırlık olmak üzere, kendi vücudunu keşfetmekle ortaya çıkan bir süreçtir. Daha sonra, bu narşist, yani kişinin kendisine yönelik cinsellikten daha verici bir sevgiye, yani kendinden bir şeyler vermenin ve karşı tarafın zevkinin de insan için önem kazandığı bir evreye doğru gelişilmektedir. Avrupa ülkelerinde yapılan bir istatistik, yetişkin erkeklerin yüzde 90'ının, kadınların ise yüzde 60'ının kendi kendini tatmin ettikleri ortaya çıkmıştır. Erkek ve kadın yanıtlarındaki, cinsel alandaki yasakların kadınlarda, erkeklere kıyasla iki kat daha ağır bastığı bir kez daha göstermektedir. Gerçekten de mastürbasyon'un erkeklerde bir dereceye kadar hoş görülmesine ve cinsel organların çalışırlığının bir doğrulanması sayılmasına karşın, kadınlarda doğa dışı ve uygulanması  halinde, çiftin mutluluğu yönünden tehlikeli olduğu görülmüştür.Çocuk yada yetişkin pek çok kimsenin, gerilimlerini ortadan kaldırmak amacıyla aynı zamanda da toplumumuzda cinsellik gerçekten mutlu ve özgür olmadığı için, otoerotizm'e başvurduklarını gizlemekte yarar değil zarar vardır. Mastürbasyon, bir kimsenin, zevk duymak, sonunda da orgazma ulaşmak için kendi kendine uyardığı bir tür cinsel uygulamadır. Deyimin kökü Latince'den gelir. Başındaki "ma" hecesinin, el anlamına gelen "mona" dan alındığı ve bunun kişinin kendini uyarmak için genellikle elinden yararlanmasından ileri geldiği tahmin edilmektedir. Otoerotizm deyiminin de, aynı anlamda kullanılması , bunun, genellikle yalnız başına başvurulan bir faaliyet olması nedeniyledir. Çok kez mastürbasyon'la eş anlamlı kullanılan "onanizm" kelimesi ise, yalnızca döl yolunun dışında sperma çıkarma demektir. Bunun kökeni ise, karısını döllememek için spermalarını yere boşaltan ve bundan dolayı Tanrı tarafından cazalandırılan Onan adlı Tevrat kişisidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder