25 Temmuz 2013 Perşembe

SABİİ DİNİ NE DEMEKTİR. İBADET VE MABETLERİ NELERDİR ?

Yazılı metinlerin tarihi 2. yüzyıla kadar inen sabii'lik Orta doğuda yıldıza tapanların dinidir. Sabii kelimesi Tevrat'ta göklerin ordusu anlamında kullanılmaktadır. En önemli kutsal kitapları Ginza'dır. Ginza hazine veya büyük kitap manasına gelir. Ginza'nın tefsiri mahiyetinde olan kitapları ise Kitabül Yahya'dır. İçerisinde vaftizci Yahya, Meryem ve Anos hakkında hikayeler vardır. İbadet ve dini merasimlerde okunan başka kitapta Kolastadır. İslam tarihçilerine göre merkezi Harran olan Sabiilik, başlangıçta tek tanrıcı dindi. Sabiiler tanrıya duydukları saygı nedeniyle adını açıktan açığa söylemezler. Büyük hayat, büyüklük, ululuk, büyüklüğün Rabbi, ışık hükümdarı Rub gibi isimlerle hitap ederler. Sabiilere göre büyüklüğün rabbi, ışık aleminin başında bulunur. Işık aleminin karşıtı, karanlık alemidir. Bu kavramlar sabiilerin tek tanrılı dinden, çok tanrılı dine geçmeleriyle ortaya çıkmıştır. Işık alemi, ruhlar aleminin olduğu gibi, ilk hayatında doğduğu yerdir. Büyüklüğün rabbi diğer ruhları kendinden bırakmış, yeni ruhlar yaratmıştır.Bu çıkışın her bir kademesi ikinci,üçüncü, dördüncü hayat olarak isimlendirilir. Karanlık alemi, ışık alemi gibi meydana gelmiş, karanlığın hükümdarı, kara sudan meydana çıkmıştır. Kendisine dünya efendisi denildiği gibi, karanlıkların hükümdarı, dev veya ejderhada denir. 12 burçları ve içinde ay ve güneşinde bulunduğu yedi gezegenden oluşan şer kuvvetlerini o yaratmıştır. Karanlık ve ışık alemi kavramları, ilk zamanlarda tanrıya başvurmak için aracı olarak kullandıkları meleklerden ortaya çıkmıştır. Çünkü Sabiiler meleklerin yıldızlarda oturduklarına, evreni oradan yönettiklerine inanırlardı. Sabiilik putperestliğe dönüştüğünde, melekleri simgeleyen yıldızlar, tanrının yerini aldı. Onların adına putlar yapılıp haklarında boş inançlar ve efsaneler oluşturuldu. Bu putlara kız çocuklarının kurban edildiği de görülmüştür.
Sabiilerin İbadetleri ve Mabetleri  içinde en önemlileri ibadet törenleri, vaftiz (gusüldür) bu yalnızca akarsuda yapılır. Yıkanmaya müteakip Sabiinin alnına susam yağı sürülür. Kutsal ekmek yedirilip, su içirilir. Bundan sonra şer kuvvetlerden korunma ibadetleri yaptırılır. Vaftizden sonraki önemli tören ise cenaze törenidir. Ceset hakir görüldüğü için gömme işlemi basit tutulur.Ölünün arkasından yas tutulmaz. Esas işlem ruhun kaderi üzerindedir. Bunun için çeşitli merasimler yapılır. Ruh için yapılan bu törenler düğün ve rahip taktisi gibi çeşitli zamanlarda tekrar edilerek, bir kaza veya felaket sonunda, beklenmedik bir şekilde ölmeye hazırlık yapılmış olunur.Ölen bir Sabiinin üzerine üç defa vaftiz suyu dökülüp alnına yağ sürülür. Kutsal bir elbise giydirilerek selvi dallarıyla süslenir. Yanına özel törenle bir yağ şişesi konur, bu şişe ölünün iyiliğini anlatan bir mektup görevini görür, ve ölenin ruhunu şeytanlara karşı koruyacağına inanılır. Gömü işi bitince mezar sihirli bir daire çevrilerek şer kuvvetlere karşı mühürlenirdi. Sabiilerde sonradan meydana çıkmış bir rahipler sınıfı vardır. Rahiplere saygı duyulur. Meleklerin ve semavi elçilerin temsilcileri sayılır. Rahip olacak kimsenin hiç bir vücut hatası olmaması ve sülalesinde de sünnetli bir kimsenin (Müslüman veya Yahudi) bulunmaması şarttır.Sabii mabetleri pencereleri bulunmayan bir kulübeden ibarettir. Bütün mabetlerin girişi güney tarafındadır. Önünde suni olarak yapılmış bir havuz veya göl bulunur. Bugünkü Sabii cemaatinin çoğu Bağdat ve Basra'da yaşamaktadır. Sayıları çok azalmıştır. Genellikle şehirlerde kuyumculuk, köylerde demircilikle geçimlerini sağlarlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder