7 Temmuz 2013 Pazar

MARİLYN MONROE (SARIŞIN BOMBA) HAYATI

1 Haziran 1926 yılında babası firar etmiş, annesi yarı deli bir kadından dünyaya gelen Norma Jean Baker çevresindekiler için mızmız bir bebekten başka bir şey değildi. Ama aradan 25 yıl geçtikten sonra bütün dünya sarışın, baygın bakışlı seks bombasından başka bir şey konuşmuyordu. Norma Jean, Marilyn Monroe'nun gerçek adı. Annesi daha bebek yaşlarında iken akıl hastanesine girip, çıkan biriydi. Bu yüzden Norma komşuların elinde, daha çok da sokakta büyüdü. Çoğu zaman açtı ve soğuktan donmamaya cçalışıyordu. Bu çirkef hayat içinde genç kızlığa ulaşan Marilyn , hep bir sinema yıldızı olmayı düşledi. Sonunda vücudunun yuvarlak hatları onu bir manken ajansına kabul ettirdi. İkinci etap sinemaydı...Ve 1948'de sarışın genç kız figuran olarak filmlerde rol almaya başladı. Tabii bu arada erkekler de hayatında önemli yer tutuyordu.  Bir denizci ile yaptığı ilk evliliğinde başarılı olamadı ve kısa zamanda boşandı. İkinci kocası ünlü Amerika'lı beyzbolcu Joe di Maggio idi. Ama Marilyn onunla da geçinemedi. Kocası çoğu akşamlar onu bir beyzbol topuna benzetip, dövüyordu. Boşandıktan sonra sinemadaki şansı da açıldı. Marilyn Monroe, şöhretini 1953 yılında çevirdiği "niagara" ile yapmıştı. Bunu olay yaratan filmleri "Otobüs Durağı", "Uyuyan Prens", "Erkekler Sarışınları Tercih eder", "Nasıl Milyoner Olunur"... takip etti. 1956 yılının Haziran ayında yazar Arthur Miller ile dünya evine girdi. "Bazıları Sıcak Sever" filmi ile adı altın harflerle sinema tarihine geçti. Günlük aşkların yanı sıra adı Kennedy kardeşlerle de anılmaya başladı. Önce Jonh Kennedy ile ardından da Robert Kennedy ile aşk hayatı yaşadığı ileri sürüldü. Artık film piyasasında da iyi iş bulamıyordu.. Ve 1962'de bir gün evine gelen hizmetçisi Marilyn Monroey'u ölü olarak buldu. Sarışın Bombanın ölümünün üzerinden yarım asır geçti. Ama adı hala unutulmadı. Ölümü ise hala üzerinde konuşulan bir konu olmaya devam ediyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder