11 Temmuz 2013 Perşembe

SEZARYEN NEDİR TARİHÇESİ

Latincesi "Sectio caesarea" olan "sezaryen" ameliyatıyla, M.Ö. 100-44 yılları arasında yaşayan Roma İmparatoru Sezar arasında bir ilişki kurmak adet olmuştur. İddiaya göre, bu ünlü devlet adamı, normal yoldan değil de, annesinin karnı kesilmek suretiyle dünyaya gelmiştir. Bunun ne derece doğru olduğunu saptamayı, biz yine tarih uzmanlarına bırakalım ve yöntemin köklerinin hangi devre kadar uzandığına bakalım:Eski Yunan mitolojisinde de tanrıların ve kahramanların sezaryenle doğdukları anlatılmakta, böylece onların diğer basit insanlardan ayrılıkları, üstünlükleri bir kez daha belirtilmekteydi. Örneğin şarap ve yer tanrısı Diyonisos da böyle dünyaya gelmişti. Roma İmparatorluğunda da bu konudaki ilk kesin kayıtlara, M.Ö. VI. yüzyılda rastlanmaktadır. İmparator Pompilius'un koyduğu bir yasayla, karınlarında çocukla ölen gebe kadınların, karınları kesilerek rahimlerindeki bebek dışarı çıkartılmadan gömülmeleri yasaklanmıştı. Bundan sonra, sezaryenin değişik ülkelerde de uygulandığı görülür. Ancak tıp ilminin henüz emekleme döneminde olduğu,  mikroplardan korunmanın ve antiseptiklerin bilinmediği devirlerde, sezaryele çocuk dünyaya getiren her 100 kadından yaklaşık 99'u (yani hemen hemen tamamı) ölmekteydi. Ancak daha sonra yapılan çalışmalar, bunların yeni ilaçlar ve yöntemlerle tıp ilminin olanakları artmış, ölüm oranı azalmıştır. Özellikle Macar asıllı doğum doktoru Ignaz Semmelweis ile İngiliz cerrahı Joseph Lister'in bu konudaki çabalarıyla mikropsuz, antiseptik koşullarda ameliyatlar gerçekleştirilmesi yolunda büyük bir adım atılmıştır. 1860'lardan başlayarak, dezenfekte işinde "karbol" kullanılmasıyla pek çok annenin ve bebeğin hayatlarını kurtarmak mümkün olmuştur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder