31 Temmuz 2013 Çarşamba

KOMPOZİSYON YAZMANIN 10 KURALI NELERDİR ?

Başarılı kompozisyon yazmak için 10 önemli kural vardır, konunun ele alınmasıyla son şeklini alması arasında geçen zaman, hem kompozisyonun  kalitesi, hem de alınacak notun yüksekliği açısından oldukça önemlidir.Önemli kurallar dikkatle göz önüne alındığında, öğrenci ortaya gerçekten başarılı bir kompozisyon çıkartabilir. Bu noktalar, çeşitli kompozisyon tipleri için rahatlıkla kullanılıp, uygulanabilir.

1- Verilen konu iyice anlaşıldı mı ? 
Özellikle hayali geniş öğrencilerin konudan sapıp uzaklaşmaları, oldukça kolaydır. Akıllarına bir anda bir çok şey gelir ve hangisinden başlayacaklarını bilemezler. Ancak iyi bir kompozisyonun ana kuralı, belli bir olay hakkında elden geldiğince çok şey anlatmak, ama bir çok yan öğeye girmemeye dikkat etmektir. Konunun iyice anlaşılıp anlaşılmadığını, şöyle deneyebilirsiniz: İç başlıkların hepsi konuya uygun mu ? Yerler ve geçişler doğrumu ? Bölümlerde tekrar var mı ? Olayda sözü edilen diğer kişilerin seçimi doğru mu ?
2- Tekrar var mı ? 
Kompozisyon içinde aynı şeyi birkaç kez anlatmak ya da aynı konulara değinmek, okurda can sıkıntısı yaratır. Bu nedenle başta tekrarlanan konular olmak üzere, sözcükler de gözden geçirilip, ayıklanmalı ve olabilirse aynı anlamdaki diğer sözcüklerle değiştirilmelidir. Özellikle aynı paragraf içinde sık sık aynı sözcükleri kullanmak, ya da paragraflara hep aynı sözcüklerle başlamak, oldukça kulak tırmalayıcı bir tekniktir.
3- Cümle başları çeşitli olmalıdır;
Bir önceki noktada da belirtildiği gibi, cümlelere hep aynı sözcüklerle başlamak, okuru sıkar. " Biz okuldayken...Bize, arkadaşlarla oynarken... Bizim araba kaza geçirdiğinde...Bizim evin bahçesi." görüntüyü bozan ve okuru sıkan, yanlış bir yazma tekniğidir.
4- Okur, olayı gözünde canlandırabiliyor mu ?
Kompozisyonda tasvir edilen kişiler, yerler, hayvanlar ve olaylar, en ince ayrıntılarıyla verilmelidir. Örneğin "köpek" demek yeterli değildir. "Beyaz bir fino köpeği" denmelidir; ya da "Köprüde koşuyordu" demek yerine, "Geniş adımlarla, kudurmuş gibi akan suların üzerindeki köprüden, hızla geçmeye çalışıyordu." dendi mi, olay çok daha canlı aktarılmış olur.
5- Konuşmaları geniş kapsamlı tutmak :
Birkaç kişiyle birlikte yaşanmış bir olay anlatılıyorsa, bu kişilerin de konuşmalarının aktarılması gerekebilir. Genellikle diğerlerinin konuşmaları, dolaylı olarak aktarılır. Örneğin, "Sonra Murat bana seslendi' , 'Hemen bu tarafa geç' dedi. Çünkü sel geliyordu," demek yerine, "Kemal, çabuk ol ! Sel geliyor. Hemen bu tarafa koş!" diye yazılırsa olay daha canlı aktarılır.
6- Duyguları ifade etmek :
Bir olayı anlatırken, olaya karışan kişilerin duyguları da yansıtabilir. Böyle bir durumda kişinin duygusunu doğrudan anlatmak yerine, duygunun somut belirtilerini de yansıtmak yerinde olur. Örneğin, "Murat oldukça heyecanlıydı," demek yerine, "Murat'ın heyecandan avuçları soğuk soğuk terlemeye başladı. Gözlerini iri iri açmıştı. Dizleri de titriyordu." demek, daha çekici ve anlamlı olur. Yazanın, aklından geçen bir düşünceyi aktarması hali de gerekebilir. Böyle bir durumda da kendisine soru yönelterek düşünceyi anlatabilir: "Annem ne diyecek acaba?" ya da, "Babam doğum günümü gerçekten unutmuş muydu?" gibi.
7- En önemli bölüm, nasıl anlatılır ?
Bir olay anlatılırken, olayın giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinin tekdüze bir biçimde anlatılmamasına özellikle dikkat edilmelidir. Öyle ki, bu tekdüzelik içinde okur, "İyi, ama bunun heyecanı nerede?" diye sorabilir. Bu gerilimli noktayı bazen yazarın kendisi de gözleyemez. Ancak kendi kendisine şunu sorabilir: "Olayın birden ters döndüğü, duygu ve düşüncenin altüst olduğu yer neresidir ?" Örneğin, sevinçle beklenen bir olay yerine,
mutsuz bir olay gerçekleşmesi, kararsız bir yerdeyken, yolun ve yönün birden aydınlanıp, kendisini belli etmesi, gerilim noktası olabilir. Yazarın, okuru bu önemli noktaya hazırlaması gereklidir. Konu bu noktaya gelip dayandığında kısa ve keskin cümleler kullanılmalıdır.
8- Zamana dikkat !
Bir olay, daima di-li geçmiş zamanda anlatılır. Bunu kesinlikle denetlemek gerekir. Ancak olayın gerilim noktası, şimdiki zamanda da yazılabilir.
9- Sözlüğe bakmak,
Bir kompozisyonda en önemli öğe, yazım değildir. Ancak doğru yazıma da özen gösterilmelidir. Noktalama işaretlerine dikkat etmelidir. Nasıl yazıldığından emin olmadığınız sözcükler için mutlaka sözlüğe bakılmalıdır.
Özellikle dolaysız konuşmalar aktarırken, noktalama çok önemlidir. Örneğin; " Birden anahtarımı almadığımı fark ettim. Hemen seslendim: 'Murat! Anahtarımı getirir misin ?"
10-Herkes anlayabilmeli !
Fikirlerin peş peşe sıralanması ya da birinden ötekine atlama, okurun dikkatini dağıttığı gibi, kompozisyonun kolay anlaşılır olması niteliğini bozar. Bu nedenle yazının temize çekilmeden önce, sıralama açısından denetlenmesi, çok yerinde olur.
Önemli bilgi
Bir öğrenci kompozisyon yazarken, aynı anda hem konu, hem sıralama, hem de yazım kurallarına dikkat etmeyebilir. Bu nedenle hepsini birden yapmak yerine, bunları sıralayarak gerçekleştirmek daha doğru olacaktır. Bu 10 önemli noktayı akılda tutmak , çocuklara güç gelebilir. Bu nedenle kompozisyon yazmadan önce bir "kopya" hazırlayabilirsiniz.:  Konu / Tekrarlar / Cümle başları / Canlandırma / Dolaysız konuşma / Duygular / Gerilim noktası / Zamanlama / Yazım / Anlaşılırlık.
     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder