16 Temmuz 2013 Salı

SEDEF NEDİR , SEDEFKARLIK KİMLERE DENİR ?

Sedef dediğimiz aslında hepimizin bildiği, deniz yumuşakçalarının kabuklarıdır. Sedefin, bir ustanın eli aracılıyla süsleme sanatına kattığı değerin keşfi çok eski tarihlere dayanıyor.Bu usta, sedet üzerinde, sedef kullanarak ya da sedefi işleyerek çalışır ve kendisine "sedefkar" deniyor. Sedefkarlığın Doğu medeniyetlerinde ortaya çıktığı sanılıyor. Eldeki ilk örneklere Sümer mezar taşlarında rastlanması bu iddiayı güçlendiriyor.  Bir diğer sebep de zengin sedef kaynaklarının sıcak deniz yumuşakçalarından sağlanması...Sedefkarlığın Anadoluya gelişi Orta Asya Türklerine dayanmaktadır. Son büyük ustalardan Sedefkar Vasıf, sedefkarlığı  'ahşap bezeme sanatı' olarak tanımlamış; sedefin ahşapla olan geçmişini düşününce, hak vermemek elde değil... Hattat yazıyı yazar, müzehhib deseni çizer, sanatkar eseri bozmadan kendi zevkine göre bunları işler, bizce biiraz da uygulama sanatı gibi... Bu sanat, üç değişik tarzda icra edilir. Gömme (ya da kakma); ceviz, abanoz, maun gibi ahşap yapıtların üzerine çeşitli formlarda açılan yuvalara, aynı biçimlerde kesilmiş sedefleri yapıştırarak gömme yoluyla yapılır. Kaplama tekniğinde, masif ağaç kaplanır, süsleme bu kaplamanın üzerine uygulanır. Macunlama tekniğinde ise, işlenmeyecek kadar küçük sedefler belli bir zemine yerleştirilir. aralarındaki boşluklar ağaç tozu ve tutkal karıştırılarak yapılan macunla doldurulur. Sonrasında önce sedefler görülünceye dek takozlu zımparayla kaba ve ince tesviye, ardından cilalama işlemi yapılır. Ayrıca kullanım alanları, tarzları ve motif özellikleri bakımından dört ana grupta toplanır; Eser-i İstanbul, Şam işi, Viyana işi ve Kudüs işi... İstanbul işi ve Şam işi tamamen Osmanlı karekteri taşır. Gömme ve ya kaplama tekniğiyle hazırlanırlar ve eserlerde fildişi, bağa ve kemik gibi yardımcı unsurlarla sedef bir arada ve geometrik biçimlerde kullanılır. Sedefkarlıkta sadece sedef kullanılmaz, kullanılan diğer malzemelerin başında bağa, fildişi, kemik, çeşitli filetolar ve altın, gümüş gibi kıymetli madenler sayılabilir. Bağa, büyük kaplumbağaların sırtından çıkan tırnaksı maddedir, ısıyla yumuşatıldığından istenilen formu alır. Çeşitli renklerde, altın varak yapıştırılarak kullanılır. Fileto ise üst üste yapıştırılan ahşap ve ona uygun malzemelerin yanlamasına kesilmesiyle elde edilen süsleme şeklidir. Günümüzde sedefle birlikte kullanılan altın ve gümüş takıları süsler. Ahşap olarak, sedefi daha iyi ortaya çıkaracak koyu renkli ağaç türleri ise, Abanoz, Ceviz ve maun'dur. Günümüzde bu sanatın takibi, icrası ve gelişimi Gaziantep'ten soruluyor. Gaziantep Bakırcılar ve Sedefçiler Odasının, Türk Patent Enstitüsüne 'Sedef Kakma' sanatının tescillenmesi için yaptığı başvuru, 1 Temmuz 2010 yılında kabul edildi. Antepli sedefkarlar değişik bölgelerde bulunan 50'den fazla atölyede sedef kakmaya devam ediyor.Ustalar, Osmanlı ve Selçuklu motiflerinin yanı sıra, kendi çağdaş yorumlarıyla turizme yönelik üretim de yapıyorlar. Özellikle kullanmış oldukları gümüş ve bakır telle bu sanata ayrı bir değer katan ustaların, bu özellikleri eserlerini benzersiz kılıyor.Sedef kadar ahşaba yakışan başka bir süs bulmak mümkün değildir. Ahşabın rengiyle sedefin beyaz yanar dönerliğinin yakaladığı kontrast el emeğini adeta göz kamaştırıcı bir hale getiriyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder