12 Temmuz 2013 Cuma

ERKEKTE KISIRLIK TEŞHİS VE TEDAVİSİ NASIL OLUR ?

Çiftlerde kısırlığın nedeni, erkekten de kaynaklanabilir. Bu, iki nedenle ortaya çıkar. 1)İlişkiyi bitirememe; 2)Yumurtayı dölleyememe. Erkek, çoğunlukla yumurtayı döllemeye hazır olsa bile, cinsel ilişkiyi bitirememektedir. Erkekteki hormonların görevlerini yetersiz yapmaları, iki çeşit hormon yetersizliğinden ortaya çıkar: 1) Testislerin doğuştan çok gelişmesi ya da az gelişmesi durumunda görülür, bu normal gelişime ara verdirecek kadar önemlidir; 2) Yaşa, beslenmeye bağlı olabilir ya da testislerin yanlış yerleşiminden kaynaklanır. Bu iki çeşit hormon'al yetersizlik, spermaların yayılmasın engelliyorsa, bölgesel, hormon salgılaması yapılmıyorsa, genel diye adlandırılır. Hormon salgılaması olmuyorsa ya da yetersiz, bu durum ergenlikten önce kendisini gösterir; kısırlık, ilişkiyi normal olarak bitirememekle ortaya çıkar. Açlık, korku, sinirlilik de, hormonların salgılanmasında düzensizlik yaratır. Yanlış ve düzensiz beslenme ise, spermanın yayılmasını etkiler.Yaş, erkeğin bütün cinsel yaşamını düzenleyen bu sistemi zayıflatmakta, ama tamamen yok etmemektedir. Bu sistemin bozulmasının en zararsız en yaygın nedeni, testislerde ısının artmasıdır. Çok yüksek ateşli hastalıklarda, erkeğin geçici olarak kısır olduğu görülür. Normalde testislerin içinde bulunduğu torbada (skrotum) ısı, vücut ısısından biraz daha azdır. Özellikle sentetik kumaştan yapılan külotun sürtünmesiyle, bu torbanın ısısı artar. Bu durumda erkeğe spermatozoit sisteminin görevini daha iyi yapabilmesi için pamukludan yapılmış külot önerilir. Testislerin karın boşluğunda saklanması bazen sıkışmalara dolaşım bozukluklarına neden olur. Karın boşluğunda kalan testisler, zamanla bir kanser uruna dönüşebilirler. Erkek çocuğun testisleri inmediği zaman, hormon'al bir tedaviyle bu durum giderilebilir. Testis iltihaplanması, şeker hastalığı, çok nikotin alınması, zehirlenme, vitaminsizlik ve diğer nedenler de sperm sistemini bozabilir. Ruhsal bozukluklar da sistemin düzenini aksatabilir. Doktor, hastasının sperm sisteminde bozukluk olduğunu teşhis edince, bir "sperm analizi" ister. Bu analiz tehlikesiz olmasına rağmen, hastada bazı ruhsal sorunlar yaratır. Bu analizi yapmak için en etkin yol, spermi mastürbasyonla dışarı akıtmaktır. Bu nedenle de hasta, laboratuvar gününü mümkün olduğu kadar geciktirmeye kalkışır. Bazı doktorlar, spermi cinsel ilişkiden hemen sonra vajinadan almayı yeğlerler. Bu yöntem biraz sakıncalıdır: Hem spermatozoitler, boşaldıktan sonra çok kısa bir süre hareketli kalabilmektedir, hem de gereken zaman içinde deney kabını laboratuvara getirmek, hemen hemen olanaksızdır. Bazen de sperma vajinada kalmamakta, böylece örnek elde etmek mümkün olmamaktadır.Sonuç olarak, vajina salgısı spermi bozabilmekte ve deney sonuçlarını tehlikeye sokabilmektedir.Bir başka yol da, normal ilişki sırasında spermi bir prezervatife alarak elde etmektir. Bu yöntem, genellikle laboratuvarda mastürbasyon yapmayı reddedenler için kullanılır. Böylece vajina salgısının tehlikeli yaklaşımı engellenir. Erkekte kısırlığın araştırması ne kadar gecikirse, o kadar önemli ve tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Çiftin çocuk sahibi olma şansı da o oranda azalır. Sperm incelemesi üç bölümde gerçekleşir: 1) Sperm sayısının sayılması: Normal bir erkekte 1 sm3 de 60-120 milyon sperm vardır ve her boşalımda en az 3 sm3 boşalır. Eğer spermatozoit sayısı azsa, "oligospermie", yani sperm yetersizliği denir. 2) Spermlerin hareketliliği : Bir spermatozoitin hareketleri, düzenli ve dereceli olmalıdır. Atlayarak hareket eden, kendi çevresinde dönen ve düzensiz ilerleyen spermatozoitler kendi yuvalarına ender ulaşırlar. Normal spermde boşalımı izleyen saat boyunca spermatozoitlerin yarısı, hareket halindedir. Tahlil boyunca18 saat içinde 3 saat spermaların hareketliliği denetlenebilir. Eğer spermalar az hareketliyse, "astenospermie" denir. 3) Görünüm : Eğer spermaların üçte birinde azı anormallik gösteriyorsa, spermin verimsiz olduğu anlaşılır. Eğer bu sayı daha çoksa, sperma kısırdır. Verimsizliğin kesin teşhisi, hesaplanan bu sayılarla konulur. Birçok  uzun işlemden sonra elde edilen sayılar, doktora teşhis konusunda çok yardımcı olur.Erkeğin hormonal makanizması, kadınınkinden daha az tanınır. Genellikle erkekte, kısırlığı yok edici iki hormon kullanılır: Oestranidiol'ler, doğrudan doğruya testislerin fonksiyonunu etkileyerek hareket ederler; testosteron de genel bir yayılma yaparak organizmayı etkiler. Sonuçlar, "korkikosteron" denen böbrek üstü hormonuyla elde edilirler. Bazen sistem sağlıklı ve normaldir; ancak menide spermatozoit bulunmaz. Buna "azoospermi " denir. Bu durumda spermin yayılma kanallarında, ereksiyon yapan kanallarda ve boşaltıcı kanallarda tıkanma var demektir.Bu tıkanmalar, doğumdan gelen hatalı oluşuma bağlı olabilir. Genellikle tıkanmaların nedeni, iltihaplı hastalıklar ya da bel soğukluğudur. Yayılma kanalları tıkalı olduğunda, sistem normal düzenini korumakta, ama spermatozoitler makrofaj (iri hücreleri yok eden akyuvarlar) ve kandaki yabancı maddeleri yok eden fagositler (yutar hücre) tarafından parçalanır. Buna "spermiyofhaji" denir. Yayılma kanalları uzun zaman tıkalı kalırsa, sistem yavaş yavaş bozulmaya başlar. Kanalları açmak için cerrahi müdahale gerekir. Hasta ne kadar gençse, kurtulma şansı o kadar çoktur. Kadının her yönden sağlıklı olduğu ortaya çıktıktan ve erkeğe yapılan analizlerin sonucuda olumlu yönde alındıktan sonra, ilişki sırasında vajinadan alınan salgıyla sperm birleştirilince, vajinal salgının tehlikeli olup olmadığı anlaşılır. Alınan sonuca göre tedavi uygulanır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder