5 Temmuz 2013 Cuma

HIRİSTİYANLIĞIN DOĞUŞU VE TARİHÇESİ

Hıristiyanlık  dünyadaki tek tanrılı üç büyük dinden biridir;  Musevilik ve Müslümanlık gibi o da tek bir Allah!a inancı savunur ve öğretir. Bu anlayışla insan hayatına bazı değerler yüklemeye çalışır ve bir kurtuluş yolu gösterir. Hem İncil'de, hem İsa'nın şahsında bir vahiy dini olarak " Tanrı'nın resulü"  ne  özel bir yer verir. MS. 27-30 yılları arasında Filistin'de vaazlar vermiş bir peygamber ve din reformcusu olan İsa'nın başlattığı hareket Hıristiyanlığın kaynağıdır. Bu dönemde Filistin Roma'nın egemenliğindeydi; Musevilik denilen ayrı bir dini olduğu ve tek bir Tanrı'ya inandığı için (tektanrıcılık veya monoteizm), Roma İmparatorluğu içinde özel bir statüye sahipti. Yabancı işgali ülkede şiddetli tepkilere yol açıyordu. Yerel siyasi iktidar dağılmış, zayıflamış ve çeşitli  organlar arasında paylaşılmış bulunuyordu. Kendi de Roma'ya tabi olan son Yahudı Kralı Herodes'in oğulları, Suriye eyaletinin başkomutan ve genel valisine bağlı bir Roma valisinin kontrolü altındaydı. Vergiler ağırdı; sosyal ve politik istikrarsızlığın yanı sıra dini çalkantılar da yaygındı. Musevilik birçok akıma ayrılmıştı, ancak dini uygulamalar ve Kudüs Tapınağı'nın rolü hakim akımlar arasında ortak unsurlardı. Büyük İskender'in MÖ. IV. yy. içindeki fetihlerinden sonra, Yunan ve Doğu dünyalarının karşılaşması yeni bir kültür yaratmış ve bu bütün Akdeniz havzasının kültürü olmuştu; Helenizm. Bu kültür kendi diliyle (Yunanca) birlikte Roma İmparatorluğu tarafından benimsenmişti. Ama İmparatorluğun asimilasyon özlemi, dini ve siyasi uzlaşmalar Museviliğin bünyesinde protesto hareketlerine yol açıyordu. Yahudiler, Tanrı tarafından adalet ve barışı egemen kılmak için gönderilecek bir Mesih bekliyor ve bu heyecanlı bekleyiş onlara güç veriyordu. Musevilikte reform hareketleri çok çeşitliydi. Kimi, Zelotlar gibi, milliyetçi bir kisveye bürünmüş, kimi ise, çölde topluluklar halinde yaşayan Essenliler tarikatı gibi, dini protesto etrafında odaklaşmıştı. Bunlardan biri de, önemli merkezlerin dışında vaazlar veren ve insanları vaftiz eden Vaftizci Yahya'nın başlattığı akımdı. Yahya'nın vaftizi günahların affını amaçlıyor ve Ortodoks Museviliğin Kudüs Tapınağında Tanrı'ya sunulan kurbanlara atfettiği rolü oynuyordu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder